“BizOluş” 💕🤝🙏
Bireysel Murad ile Organizasyonel Refah
“BizOluş” programı bir grup insanın hem bireysel potansiyellerine hem de gönülden bağlandıkları ortak gerçek misyonlarına ulaşmasını hedefleyen gelişimsel bir yaklaşım ve destekleyen süreçler örgüsüdür. Temel işleyiş olarak kişilerarası ya da kişi ile grup arası kurulacak yapılandırılmış diyalogları, farkındalığı tetikleyen soruları ve ödevleri kullanır. İşe yarayacak olmasının sebebi, hepimizin ortak varoluşsal konumda insan olmamız ve bilimsel olarak da ispatlanmış özümüze varma dürtümüzdür. Birbirini tam manasıyla dinlemek ve herkesi/her grubu kendi gelişiminden sorumlu kılmaya yönelik müdahalesiz yaklaşım temel mekanizmalardır.
“BizOluş” programının başlayabilmesi ve etkin olabilmesi için öncelikle bireylerin ortak bir dil ve yöntemler konusunda donanımlı olması gerekmektedir. Temel beceriler arasında canı gönülden dinleme, değer katan iletişim becerileri, insanın varoluşsal şartları ve faktörleri gibi konular bulunmaktadır. Programın pratik bir başlangıcı olarak bu temel beceriler konusunda homojen donanımlı ve uyumlu bir ekibe ulaşmak hedeflenebilir.
Bireysel diyaloglarını gerçekleştirmek üzere, programda daha deneyimli (mümkünse yaşça büyük) çalışanlardan “BizOluş yardımcıları” olarak faydalanılır. Yardımcı olan kişi ile diyaloğa girdiği çalışan (“BizOluş potansiyeli”) arasında geçen özel konuşma bireysel mutluluğun önündeki engelleri kaldırabilecek şekilde yapılandırılmış ve bire bir olma özelliklerine sahiptir. Bu diyaloglarda kullanılan içerik bütün organizasyon tarafından paylaşılan ortak bir kısım da barındırabilir. Ancak bu kuru, sözel içerikten ziyade işleyen asıl öz içerik, yardımcı ve potansiyel arasında insan olarak yüz yüze gerçekleşen, ortak insanlık varoluşsal durumları etrafında gelişen doğaçlama süreçtir. İki insan arasında makul sıklıkta tekrarlanan diyaloglarla oluşan bu bağ sayesinde, neden bir organizasyon altında bir arada olduklarına ve gerçek görevlerinin (ortak misyonlarının) ne olduğuna dair ilk basamak tesis edilecektir. İki bireyin hem kendileri hem de aynı çatı altında birleştikleri organizasyonları bu gelişen asıl öz içeriği, işte mutluluğun hızlandırıcısı olarak kullanabilirler. Yine de iki kişi arasındaki özel içerik diyalogların başlangıcından önce gizlilik anlaşması çerçevesinde güvence altına alınmalıdır. Dahası bu iki kişi birbirleriyle ast üst ilişkisi olmayan kişilerden de seçilebilir.
Grup diyalogları da aynı niyet ve benzer yapılarla tesis edilebilir. Bir yardımcı ve bir grup potansiyel bir “BizOluş grubu” oluşturabilirler. Paylaşılan ortak bir içerik kullanabilir veya kendi içeriklerini dinamik olarak ortaya çıkarabilirler. Bu grup diyaloglarının en yararlı dolaylı katkıları arasında problem çözümünden ürün geliştirmeye varacak bir yelpazeden söz edilebilir. Gruptaki potansiyeller organizasyondaki benzer seviye ve rollerden veya karışık olarak olabilir. Üst yönetimin bu çalışmaları sahiplenmesini sağlamak için ya gruba onları da dahil etmeli ya da çalışmalardan sık sık haberdar edilmelidir. “BizOluş grubu” her ne kadar faydalı olabilirse de bire bir görüşmelerin yerini almamalıdır çünkü “Biz” olabilmek grubun her bir üyesinin teker teker duyulmasını ve anlaşılmasını gerektirir.
İşteki mutluluğu ve bunun sonucu olarak hayattaki mutluluğu arttırmakla birlikte “BizOluş” programı, paylaşılan ortak içerik, diyalogların yapısı ve grup çalışmalarına göre değişiklik gösterebilecek dolaylı sonuçlara da yol açacaktır. Mesela, çalışanın kendini işe tam verebilme potansiyelinin (angajman) ortaya çıkarılabilmesi, belli bir iş alanında know-how (temel, uzmanlık) oluşturma, inovasyon kültürü oluşturma, organizasyonun misyonunu dış dünyaya yayma, aile gibi hisseden uzun soluklu, sağlıklı bir şirket oluşturma gibi. Program kalitatif analiz ve ölçme teknikleriyle güçlendirilebilir. Programın etrafına sistematik bir süreç iyileştirme kabuğu da geçirilebilir. Ancak bütün bu bilimsel yaklaşımlar mekanikleşmeyi önleyecek kalb-i iç görülerle de dengelenmelidir.