“BirOluş”

Hikayeden Gerçeğe Yolculuk

Hikaye olmadan olmaz değil mi?
Peki bunlar kimin başından geçiyor?
“Bir” olanın mı? Yolda olanın mı?
Bunu en iyi sen bilirsin de unuttun uzun zamandır.
Başlayalım…


Bana hikayeler anlatacaksın, dinleyeceğim. Sana sen diyeceğim ama içimde ben olacaksın. Seveceğim.

Sana hikayeler anlatacağım. Bir yerde anlatan ve dinleyen kaybolacak. İşte o an “Bir” olacağız. Seveceksin.

İşte sana burayı armağan edeceğim. Nasıl yapacağım ki? O sırada olmayacağım. Sen de olmayacaksın. “Bir” olan olacak.


Özleyeceksin. Müptela olacaksın. Tekrar hikayelere sardıracaksın. Dur diyeceğim. Hikaye anlatanı farkettireceğim. Binlerce “sen”den birkaçını sana göstereceğim. Hepsi sahte, durum icabı oluşmuş. Yüzüne vuracağım. Bana kızacaksın. Seni “Bir” olandan mahrum ettiğimi düşüneceksin.

İçine dönmeyi hatırlayacaksın. Ve bir anda tekrar kavuşacaksın. Şaşıracaksın. Seveceksin. Seveceğim. Gerçeğe ne mesafedeyiz? Sen ve ben ayrı mıyız bilemeyeceksin.

Kendine burayı armağan edeceksin. Nasıl yapacaksın ki? O sırada olmayacaksın. “Bir” olan olacak.


Unutacaksın. Açıp bunları okuyacaksın. Belki bir şarkı, belki bir hikaye. Bir sessizlik anı gelecek ve “Bir” olacaksın.

Gerçeğin “Bir” olduğunu anlayacaksın. Hikaye anlatana gülüp geçeceksin. En çok da kendine güleceksin.

Hayata yeniden doğacaksın. Özünü bileceksin. “Bir” olmadığın rüyasını gören “sen”lerini fark edeceksin.

Dünya hali yine “sen”ler üreteceksin. Artık “Bir” olanı unutmayacaksın. İçinde demleneceksin.

Kendinin “Bir” olan olduğunu idrak edeceksin.

Gerçeği seveceksin çünkü “Sen” O’sun.


“Sen”den başka bir şey var mı ki?

Sözü Meher Baba’ya bırakalım.

Hikayeler beklesin biraz…

You Alone Exist – Meher Baba
Sadece Sen Varsın – Meher Baba

Oh priceless treasure of Knowledge!
You are within and without,
and You are the Ocean of Mercy.
Ah paha biçilmez Bilgi hazinesi!
Sen hem içeridesin hem de dışarıda,
ve İnayet Okyanusu Sen’sin.

You are in all the worlds;
You are the Ocean of attributes!
Oh Meher, God-Incarnate, You alone exist!
Sen bütün dünyalar içindesin;
Sıfatlar Okyanusu Sen’sin!
Ah Meher, Vücutlanmış-Allah, sadece Sen varsın!

You are Yezdan. You are Ezad.
You are Allah and Ishwar.
Sen Yezdan’sın. Sen Ezad’sın.
Sen Allah’sın ve Ishwar.

You are Ram and You are Buddha.
You are Beloved Lord Krishna
Who with one finger lifted the mountain;
You alone exist!
Sen Ram’sın ve Sen Buddha’sın.
Sen Sevgili Tanrı Krishna’sın
O ki tek parmağı ile dağı oynatan;
sadece Sen varsın!

You are the Beyond God
and the Beyond-Beyond God also.
Oh Ocean of Kindness, You alone exist.
Sen Allah Ötesi’sin
ve de Allah Ötesinin-Ötesi.
Ah Şefkat Okyanusu, sadece Sen varsın.

You are Mohammed, You are Perfection Personified.
You are knowledge itself,
and you alone exist.
Sen Muhammet’sin, Sen Mükemmelin Vücudiyetisin.
Sen bilginin kendisisin,
ve sadece sen varsın.

You are with attributes
and without attributes!
You are the sole player
in the divine game. You alone exist.
Sen sıfatlarla olansın
ve sıfatları olmayansın!
Sen tek oyuncusun
ilahi oyunda yer alan. Sadece Sen varsın.

You are matchless, the Only One!
You reside in every heart,
and you alone exist.
Sen eşsizsin, Tek-Bir’sin!
Sen her kalpte bulunansın,
ve sadece sen varsın.

You are eternally motionless,
and immovable is your abode.
You are the Highest, for You alone exist.
Sen ebediyen hareket etmeyensin,
ve mekanından kımıldatılamayansın.
Sen en Yüksek’sin, çünkü sadece Sen varsın.

You are the Doer,
the deed, and the cause of doing!
The sustainer You are,
and the Master of Masters.
You alone exist.
Sen Eden’sin,
edilensin ve edimlerin sebebisin!
Sen sürdürensin,
ve Ustaların Ustası’sın.
Sadece Sen varsın.

You are the seeker, the worship
and the Sadhana.
Oh Meher, God-Incarnate, You alone exist!
Sen arayansın, yakaransın
ve İbadet’sin.
Ah Meher, Vücutlanmış-Allah, sadece Sen varsın!

You are beyond Beyond,
yet You remain within everyone.
You are All-Pervading, and You alone exist.
Sen Ötenin ötesindesin
yine de Sen herkesin içindesin.
Sen Her-Yerdesin, ve sadece Sen varsın.

You are in each neighborhood.
You are the Sustainer.
You Yourself are all worlds,
and You alone exist.
Sen her mahaldesin.
Sen Sürdüren’sin.
Sen Kendin bütün dünyalarsın,
ve sadece Sen varsın.

Everywhere, whether above or below,
You are complete;
and You alone exist.
Heryerde, yukarıda veya aşağıda,
Sen tamamsın;
ve sadece Sen varsın.

You are unseen, yet seen also.
You live in everyone
forgiving each his sins.
You alone exist.
Sen görünmeyensin, hatta görünensin de.
Sen herkesin içinde yaşayan
bütün günahlarını affedensin.
Sadece Sen varsın.

There is no one without you!
You are manifest and unmanifest
as You alone exist.
Yok senden başka biri!
Sen olmuş olan ve olacak olansın
çünkü sadece Sen varsın.

You are man. You are birds.
You are fish and animals,
for You alone exist.
Sen insansın. Sen kuşlarsın.
Sen balıklar ve hayvanlarsın,
çünkü sadece Sen varsın.

You are bugs and gnats,
You are snakes and scorpions,
You are ants and mosquitoes,
for You alone exist.
Sen böcekler ve sineklersin,
Sen yılanlar ve akreplersin,
Sen karıncalar ve sivrisineklersin,
çünkü sadece Sen varsın.

You are insects. You are lice.
You are dogs, asses and pigs.
You alone exist.
Sen börtü böceklersin. Sen kenelersin.
Sen köpekler, eşekler ve domuzlarsın.
Sadece Sen varsın.

You are the moon and the stars,
the dawn and the night,
and the sun and also the light.
You alone exist.
Sen aysın ve yıldızlarsın,
şafak ve gece,
ve güneş ve de ışıksın.
Sadece Sen varsın.

You are tea and coffee,
and the sugar also;
You alone exist.
Sen çaysın ve kahvesin,
ve ayrıca şekersin;
sadece Sen varsın.

You are pen and ink
and you are the gifted writer.
You alone exist.
Sen kalemsin ve mürekkepsin
ve sen yetenekli yazarsın.
Sadece Sen varsın.

You are the door and the window.
You are the marble floor;
You alone exist.
Sen kapısın ve penceresin.
Sen mermer zeminsin;
sadece Sen varsın.

You are the medicine and the disease
and the doctor also;
You alone exist.
Sen ilaçsın ve hastalıksın
ve de doktorsun;
sadece Sen varsın.

You are the game and the player,
and the spectator also;
You alone exist.
Sen oyunsun ve oyuncusun,
ve de seyircisin;
sadece Sen varsın.

You are the flower and the thorn,
and You are the fragrance.
You alone exist.
Sen çiçeksin ve dikensin,
ve Sen yayılan kokusun.
Sadece Sen varsın.

You are the singer.
You are the musical instrument.
You are the sweet tunes,
for You alone exist.
Sen şarkıcısın.
Sen çalgısın.
Sen tatlı nağmelersin,
çünkü sadece Sen varsın.

You are the soldier, the army,
and the Supreme General.
You alone exist.
Sen askersin, ordusun,
ve Baş Komutan’sın.
Sadece Sen varsın.

You are the sailor and the ship,
and the wide Ocean;
You alone exist!
Sen denizcisin ve gemisin,
ve geniş Okyanus’sun;
sadece Sen varsın!

You are the storm’s turbulence
and the tranquil waters.
You are the Pearl
and You are the shell.
You alone exist.
Sen fırtınanın girdabısın
ve dingin sularsın.
Sen İnci’sin
ve Sen kabuksun.
Sadece Sen varsın.

You are the shore, the ferryman,
and the sea also,
for You alone exit.
Sen kıyısın, kayıkçısın,
ve de denizsin,
çünkü sadece Sen varsın.

You are the beggar, the giver,
and the charity;
You alone exist.
Sen dilencisin, bahşedensin,
ve sadakasın;
sadece Sen varsın.

You are the slave and the Lord;
You are the Beyond God.
You are God. You alone exist.
Sen kölesin ve Efendi’sin;
Sen Allah Ötesi’sin.
Sen Allah’sın. Sadece Sen varsın.

You are Mother and Father;
You are Master, brother and friend.
You are family and relatives;
You alone exist.
Sen Anne’sin ve Baba;
Sen Usta’sın, kardeş ve arkadaşsın.
Sen ailesin ve akrabalarsın;
sadece Sen varsın.

There is no one besides You!
Eternally You are,
for You alone exist!
Senden başka hiç kimse yok!
Ebediyen Sen’sin,
çünkü sadece Sen varsın!

You are Pran and You are heart.
You are also the Beloved of the heart;
You alone exist.
Sen Enerji’sin ve Sen kalpsin.
Sen kalbin Sevgili’sisin;
sadece Sen varsın.

You are the Beloved and the lover,
and You are the nectar of Love
as You alone exist!
Sen Sevgili’sin ve sevensin,
ve Sen Aşk’ın nektarısın
çünkü sadece Sen varsın!

You are breath and life itself.
Our minds are enthralled
by Your beauty!
For You alone exist!
Sen nefessin ve hayatın kendisisin.
Zihinlerimiz Senin güzelliğinle
dumura uğramış!
Çünkü sadece Sen varsın!

You are the worshipper,
his worship,
and the One worshipped,
as you alone exist.
Sen yakaransın,
yakarışsın,
ve Dua-edilensin,
çünkü sadece Sen varsın.

You are Consciousness
and the Way to Consciousness!
Oh Meher, God-incarnate. You alone exist!
Sen Bilinç’sin
ve Bilinç’e giden Yol’sun!
Oh Meher, Vücutlanmış-Allah. Sadece Sen varsın!

You are Khwaja, You are Qutub!
You are Pir and Qalander!
You alone exist.
Sen Hoca’sın, Sen İnsan-ı Kamil’sin!
Sen Pir’sin ve Kalender’sin!
Sadece Sen varsın.

You are Hafiz, You are Sanai!
You are Dara and Alexander!
You alone exist.
Sen Hafız’sın, sen Sanai’sin!
Sen Dara’sın ve İskender’sin!
Sadece Sen varsın.

You are Jesus Christ! You are Elahi!
You are the Ocean,
infinite and pure;
You alone exist.
Sen Hazreti İsa’sın! Sen İlah’sın!
Sen Okyanus’sun,
sonsuz ve saf;
sadece Sen varsın.

You are the Koran
and the One who prays!
You are Vali,
and You are the Messenger,
You alone exist.
Sen Kuran’sın
ve Dua edensin!
Sen Veli’sin,
ve sen Peygamber’sin,
sadece Sen varsın.

You are the Beginning,
and You are the End.
You are also beyond the Beginning
and beyond the End. You alone exist.
Sen Başlangıç’sın,
ve sen Son’sun.
Sen ayrıca Başlangıç ötesisin
ve Bitiş ötesisin. Sadece Sen varsın.

You are infinitely beautiful
and infinitely close!
Oh Meher, God-incarnate, You alone exist!
Sen sonsuzca güzelsin
ve sonsuzca yakınsın!
Oh Meher, Vücutlanmış-Allah. Sadece Sen varsın!

You are Brahma and You are Vishnu;
You are the guileless Shankar.
You alone exist!
Sen Brahma’sın ve Sen Vishnu’sun;
Sen masum Shankar’sın.
Sadece Sen varsın!

Bhau says, “O Beloved Meher, You are the Word
and You are The Letter!
You alone exist!”
Bhau der ki, “A Sevgili Meher, Sen Kelam’sın
ve Sen Mektup’sun!
Sadece Sen varsın!”